Ben senden önce sedece sevmeyi isterdim, aşkı doyasıya hissetmek yüreğimde. bırak dudaklarımda teninin tadıyla uyumayı, sevdiğimin hayaliyle birlikte uyumak yeterdi önceleri.
hep sevmeyi beklerken, anladım ki sevilmekte sevmek kadar gerekli.
Yüreğime birini sevmeyi öğretirken, beni seven yüreklere hep uzak oldu yüreğim...
Yüreğim o kadar acıdı ki, haketmeyenleri sevmeye uğraşırken. ve seni buldum biçare bu kanayan yaralarıma derman. önceleri çok zor oldu kabullenmem seni. dedim ya, ben alışmıştım yüreğimi olur olmaz aşklarla acıtmaya. tek başıma taşımayı o aşkları, yük edip bu yürekte. acı olan ise tek başına yaşamak aşkı, doyasıya hissetsen bile yüreğinde. ama aşk asla dinlemiyor sevgilim. hakettiğini vermek istiyor eninde sonunda hep acı çeken yüreklere.
Sevmeye hazırlıksız yakalanıyor insan. sevilmeye ise, hep acılarla bezeli bir kalkanı oluyor...
Ama herşeye rağmen yüreklerimiz bizi bu aşkta buluşturalı, ben sensiz olamıyorum sevgilim. bu aşk asıl olan artık bu yürekte. ne yapsam, ne desem boş. yüreğim seni seçti sevgilim. bana bile sormadı ki, sensin bu yüreğin sahibi artık benimde elimde değil...
Ben yüreğimi acıtmadan sevmeyi bile beceremezken, sen bana sevmeyi/sevilmeyi öğrettin...
Ben aşkı tek başıma yaşarken, bir sevdiğim var derdim. seninle bu aşkı doyasıya hissedip yaşarken, doya doya, bağıra bağıra artık bir sevgilim var diyorum. yüreğimden çıkardığım duygularla katıştırıyorum seni ve artık dudaklarından alıyorum aşkın eşsiz tadını...