'Beni Ribery hasta etti'

18.5.2008




Özhan Canaydın’ın tarihi açıklamalarına kaldığımız yerden devam ediyoruz... Röportaj sırasında Başkan’a gelen bir telefon, Galatasaray’ın Canaydın için ne ifade ettiğini çok güzel özetliyor aslında. Telefona şöyle cevap veriyor Başkan, “Dün gece Ada’daki kutlama nasıl geçti? Kaç bilet satıldı?” Hâlâ en ince detaylarla bile ilgilenmesi dikkatimizi çekince, ekliyor Başkan: “Son 24 saatte konuştuğum insan sayısı 64. Cevapsız arama sayısı 14. Kendi aradıklarım 20. Yürekten söylüyorum, bu saydıklarımın tamamı, Galatasaray ile ilgili...” Ve söz yine Canaydın’da:





Engellemeye çalışsalar da...
* Seyrantepe’de plan tadili nedeniyle bir aylık bir gecikme var, ama müteahit bu açığı kapatabilir. Plan tadilinin de sebebi stadın bir bölümünün sütunlar üzerine inşaa edilecek olması, çünkü zemin etütleri bizi buna mecbur etti. Aslantepe’deki stadın tamamlanmasıyla stat gelirimiz 4-5 kat artacak. Şu anda Ali Sami Yen’in geliri yıllık 10-12 milyon Dolar civarı, Aslantepe ile beraber bu gelir 50 milyon Dolar seviyesine yükselecek. Şampiyonluktaki rakiplerimiz, Anadolu kulüplerini de yanlarına alarak bu projemizi geciktirmeye ve engellemeye çalıştılar. Ama çok mücadele verdim ve bu proje hayata geçti. Tabi onların endişesi stat gelirimizin 40 milyon Dolar civarı artacağı ve bu parayı futbol takımımıza kullanacak olmamızı bilmeleriydi.
* 6 sene içinde beni en çok üzen şey Ribery olayıdır. Onun takımdan ayrılışında bizim de bazı hatalarımız olmuştur, ancak Ribery’nin Galatasaray’a transferinden itibaren kulübümüzün bir komplonun içinde olduğunu ve suçlularını öğrenmek beni hayal kırıklığına uğratmıştır. Bu konuya o kadar çok üzüldüm ki, hastalığımın en büyük nedeni olarak görüyorum.

Frekansımız çok tutmadı
* Taraftarla frekansım çok tutmadı. Ancak çok provoke edildim. Taraftar sitelerinde aleyhime çok propaganda yapıldı. Fakat biz Galatasaray Yönetimi’ni asla sokağa bırakmadık. Eski başkanlardan ne gördüysek onu yaptık. Şu an için kulüp üyeliği prosedürü asla değişemez. Ancak Futbol A.Ş ile Sportif A.Ş birleştikten sonra halka açılır, 100 bin yerine 1 milyon sembolik hisse sahibi hiçbir kazanç gözetmeksizin aynı Barcelona’da olduğu gibi oy sahibi olmak isterler. Noter huzurunda belirlenecek bin 500 kişi oy kullanır. Onlar da isterlerse yönetime 2 ya da 3 yönetici yollarlar.
* Taraftarlar için bir kez ‘müşteri’ dedim onu da, ‘müşteri velinimetimizdir, onlar için daha iyi ne yapabiliriz’ manasında söylemiştim, ama çarpıtıldı. Söylemediğim sözler de bana mâl edildi (çapulcu gibi).

Ödülü az daha reddedecektim
* Dünya Fair-Play ödülü benim için en büyük mutluluktu. Ancak az kalsın reddediyordum. Çünkü o sıralarda ülkemizdeki terör odayları nedeniyle bizim Juventus, Beşiktaş’ın ise Chelsea maçı sahamız yerine Avrupa’da tarafsız sahaya alındı. Ben de protestomu bir basın toplantısıyla değil, ödülü gidip yerinde almamakla gösterdim. Sonra ödülü gelip bana İstanbul’da verdiler. Bu durumda Galatasaray’ın zamanı yoktu, maçı dış sahada oynamaya mecburduk, ancak Beşiktaş’ın zamanı vardı. Yani Galatasaray’ın menfaatleri için değil, Türk Futbolu’nun çıkarları için bu protestoyu yaptım. Vilayette Başbakan’ın nezaretinde yapılan toplantıyla maçların dışarıda oynanması kararı alındı.
* Kalamış Tesisleri geldiğimiz dönemde yerle birdi. Şimdi Bodrum, Çeşme gibi. Ada (20+10) seneliğine kiralanmıştı. Onu çözdük ve dünyada eşi olmayan bir tesis haline getirdik, üyemiz olan işletmeci Mehmet Koçarslan’ın yaptığı yatırımla.
* Sayın Başkanımız Adnan Polat ve Yönetim Kurulumuza başarılar diliyor, bu görevi en iyi şekilde yapacaklarına inanıyorum. İhtiyaç durumunda göreve her zaman hazırım. Galatasaray benim yaşam tarzım, görevi bıraktığım Sayın Başkan ve Yönetim Kurulu ile beraber Galatasaray emin ellerdedir.



ÖZHAN BAŞKAN’DAN İNCİLER...

Juninho bizi kullandı
Juninho transferi bitmek üzereydi. Bir gazetede haberi çıkınca kulübü uyandı. Hemen bizi faksla uyardılar, Türkiye’deki haberleri referans göstererek UEFA’ya, mukaveleli bir futbolcuyu ayartmakla şikayet edeceklerini söylediler. Juninho da açıkca söylemem gerekirse hem 28 yaş üstü avantajını hem de bizi kulllandı.

Lincoln bir sanatkâr
Lincoln’ün topu ayağına aldığında ne kadar klas bir oyuncu olduğu ortada. Ben onun ilk yılının aynı Alex gibi adaptasyonla geçtiğine inanıyorum. Bu sezon inanılmaz tekmeler yedi. Bir maçtan sonra mos mor olmuş bacaklarını kendi gözlerimle gördüm. İdmanlardan sonra 18 üzerinde üst direğe topu nişanlıyor. 10’da 7 başarı sağlıyor. İnce sanatkâr, narin ve zarif bir futbol stiline sahip. Çok da sempatik. Kısa sürede kendisini taraftarlara sevdirmeyi başardı.

Vefasızlık yapmadık
Arif, Hakan Ünsal ve Bülent Korkmaz’la, mukaveleleri bitince teknik heyetin isteği üzerine yenilememe kararı aldık. Arif olgunlukla karşıladı. Küçük Hakan oynayacağını söyledi ve Rizespor’a gitti, orada da yarım bıraktı. Bülent gelmedi ve kendisini bir türlü bulamıyorduk. Başkan olarak 3 kaptanı (Hakan Şükür, Hasan Şaş ve Ergün) çağırarak kendisini bulamadığımı söyledim. Muhakkak özel numarasının onlarda olduğunu ifade ettim. “Peki Başkanım” dediler. Ertesi gün kendilerine ‘Konuştunuz, söylediniz mi’ dedim. ‘Evet’ dediler. Ama Bülent, Galatasaray Başkanı’nı aramadı bile. Ben ki kendisini Sayın Bülent Ünder’e yöneticilik zamanımda olduğu gibi, bütün masraflarını karşılayarak İngiltere’ye teknik direktörlük ve antrenörlük kursu için göndermek istiyordum. Daha sonra da teknik direktörlük konusunda kendisine çok yardımlarım oldu. Vefasızlık söz konusu bile değil.

Hakan yanlış biliyor





Hakan Ünsal, ‘Kulüpten 200 bin Dolar alacağım var’ demiş. Yaptığım inceleme sonucunda Rizespor’a gidebilmek için kulübümüzde, bu alacağından vazgeçtiğine dair imzası ve ibrası vardır. Kendisinin kulübe üye olma isteği vardır, fakat statümüz gereği futbolu bizde bırakmadığı için eski sporcu statüsünden değil, C grubu üyelerin ödemesi gereken ücret talep edilmiştir. Bunlar hep kulübün yetkili birimlerinden aldığım bilgilerdir.

Fenerli’den çiçek var
Röportajımız sona ererken Başkan’ın yanına 40 yıl Koç Grubu’nda çalışmış Abdullah Talayhan, elinde bir buket kırmızı gülle gelerek, “Başkanım ben Fenerbahçeliyim, şampiyonluğunuzu kutlarım, lütfen bu çiçekleri kabul edin” dedi.

Röportaj: Serdar DİNÇBAYLI


" border="0" alt=""/>