Yağmur yağıyor şimdi, yağmur yağıyor
Sanki her damlası içimize işliyor
Kopkoyu bir sessizlik etrafı sarıyor
Gökyüzündeki ışıklar tek tek sönüyor
Havadaki umutsuzluk gittikçe yayılıyor
İçimize çektiğimiz nefesle bedenimizi sarıyor
Zalimce ruhumuzu da ele geçiriyor, gittikçe çürütüyor
Yavaş yavaş ölüyor beden, mezarı bekleyemeden...
Yağmur yağıyor şimdi kalbime, yağmur yağıyor
Gözyaşlarım kalbimi ıslatıyor..
Orada bile artık ışıklar kapanıyor
Derin bir sessizlik hüküm sürmeye başlıyor
Kalbimde koyu karanlık, doğmayacak güneş bugün de
En derinleri, en soğuk yeri döndü sanki mahsene
Etrafı parmaklık biri yatıyor içerde
Öyle sessiz öyle tatlı ki bakmaya doyulmuyor bile
Kalbime hapsettim onu, uzaklara gidemesin diye
Kimse çıkaramaz, önüne parmaklıkları koydum, kilidini de vurdum bile
Kaçamasın kalbimin mahseninden tüm ışıkları kapattım ben
Kaçsa da çıkışı bulamasın diye onu en derin yere hapsediverdim hemen
Seni yaşayamadım ben, seninle kalamadım
Sensizliğe de bir türlü alışamadım
Başka bir yol bulamadım, üzgünüm
Hapsettim seni kalbime bundan böyle
Ölmeden bulamazlar artık senin izini
Ölmeden bulamazlar parmaklıkların kilidini
Sevmeden anlayamazlar sana hissettiklerimi
Yaşamadan bilemezler çektiklerimi
Üzgünüm sevgilim çok üzgünüm
Başka yolu yoktu sürgünün
Dayanamıyorum artık farkediyorum
Ben de yavaş yavaş yok oluyorum
Yine seni yaşayamadan gidiyorum
Seni ve dünyayı terkediyorum
Affet beni ne olur affet
İyi hatırla beni, adımı iyi düşüncelerle sarf et
Yavaş yavaş ölüyorum ben, ikimizi yan yana bir kez daha göremeden
Zaten Yavaş yavaş ölür beden, mezarı bekleyemeden...