Birgün gelirsen;
Yalnız umutlarınla değil, her şeyinle gelmelisin. Bach'ın notalarından dökülen ince, yürek sızılarını da getirmelisin yanında. Ya da Anadolu'nun en ücra köşesinde söylenen türküyü, o yüreği katmer katmer eriten, dağlayan ağıtları da bilerek gelmelisin bana.
Gelirsen,
Sabaha karşı; Alaca karanlığını getirmelisin günün, tan yerinin ağarmasını, kuşların erken ötüşlerini, serin esen rüzgarın, uğultusu ile göndermelisin içten samimi muhabbetini ve sonra çay getirmelisin bana ince belli bardakla, yanında ağzımı yakacak kadar acı sigaramı da unutmamalısın! bir de o tatlı gülüşünü...
Gelirsen;
Bir bülbülü kıskandıracak kadar güzel olan sesini getirmelisin ikindi vaktinde, bir de gülün düşmanlığını kazanacak kadar narin olan ellerini. Hele arıların artık yapmaktan vazgeçtiği baldan daha tatlı olan gülüşünü, onu fezalar kadar geniş yüreğinle beraber getir bana... Dedim ya ikindi vakti çay saatinde, sonbahar da, ağaçlar sarı yapraklarını dökerken akşama yakın bir zamanda perşembe günü gelmelisin bana...
Gelirsen;
Yüreğin kadar geniş olan şiirlerini, düşüncelerini, sevgini getir bana, o hasret duyduğum dost muhabbetini de ekle ve unutmadan yazdığın her şeyi hayata dair... Fikirlerini getir, mücadeleciliğini de! Umutları hep sağ omzunda, geleceğini sol omzunda, sevgini ise hep yüreğinde tutarak getir bana ki şenlensin şu deli gönlüm, sevinç çığlıklarına karışısın danslarım ve gönülden dökülen sevda sözcükleri ile yine ben sana sevda türküleri söyleyeyim, söyleyebileyim ulu orta hem de hiç durmadan...
Gelirsen;
Yeşilliğini getir ormanın ve bakışlarında ki nazenin edasını, bir ceylanın masumiyetini de yanına alarak gel. Coşkun akan şelalenin gürültüsü ile gel ki bileyim senin geldiğini... Bir akarsu sessizliği ile söyle bana sevgini ki ilk ben bileyim beni sevdiğini sonra kuşlarla ilan ederiz her yere sevgimizi ve açarız yüreğimizin derinliklerini tüm insanlara...
Gelirsen;
Boş ver sen yazdıklarıma, aldırma, sen kendin gel o bana yeter. Nasılda özlemişim seni bir bilsen... Hiçbir şeye değişmem seni; ne ince belli bardakta ki çaya ne de beş dakikada bitecek sigaraya. Her şeyi ile doğanın kucağında olsam bile bil ki sensiz buraların tadı olmayacak! Ve şuna inan ki sevgili hiçbir şey yerini tutamayacak senin! İşte bu yüzden, sırf bu yüzden bir tek
SEN GEL BANA!